Araştırma/AnalizHaberler

BİR MİLLETVEKİLİNİN BAŞKANA BORCU OLDUĞUNDA…

                                    İNAL KHAŞİG

Daire inşa etme izni ve bunların yabancılara satışı konusu muhtemelen gündemindeki en önemli konu olan (en azından dışarıdan öyle görünüyor) Cumhurbaşkanı Aslan Bjanya, milletvekillerinin kendisine borçlu olduğuna inanıyor. Bu “zorunluluğa” dayanarak, Temmuz ayında apartmanlarla ilgili yasanın acilen geçirilmesini istiyor.

Parlamento bunu neden yapmak zorunda?

Kamuoyu ve ardından milletvekilleri –ki şu ana kadar Ulusal Meclis’in 35 üyesinden sadece üçü- söylemleriyle Anayasa’yı ihlal ettiği düşüncesiyle Cumhurbaşkanı’nın bu davranışına öfkelendi. Ayrıca bu üç milletvekili Aslan Bjanya’ya hiçbir şey borçlu olmadıklarını da ifade ettiler.

Ancak Bjanya, muhalefet milletvekilleri Kvarchia, Rştuni ve Narmania’nın kendisine tek bir ruble bile borcu olmadığını ve dolayısıyla borçlular listesinde yer almadıklarını zaten biliyor. Aslında Başkan Aslan Bjanya’nın sözleri, kendisine gerçekten borçlu olan diğer milletvekillerine yönelikti. Bu borç olmasaydı onlar parlamentoya giremezlerdi. Elbette, bir tür Polichinel sırrı (herkesin bildiği bir gizlilik, hayali bir sır. K.E.) olmasına rağmen, kimse size resmi olarak kredinin özünün ne olduğunu söylemeyecek (idari kaynaklar ve parlamento seçimleri sırasında belirli miktar para desteği şeklinde).

Cumhurbaşkanına borcu olan milletvekillerinin sayısını ancak tahmin edebiliriz, ancak en azından Bjanya’nın kendisi borçluların sayısının apartmanlarla ilgili yasayı geçirmek için gereken milletvekili oy sayısını aştığından emin.  Aksi takdirde, “Olmalı!” ifadesi televizyon ekranında üst üste iki kez dudaklarından böyle yüksek sesle ve bu kadar net şekilde çıkmazdı.

Genel olarak, Abhazya yönetim sisteminde, kağıt üzerinde yer alan yasalara göre tüm erklerin birbirinden bağımsız olduğu ve yasaların uygulanmasını denetleyen denetim organlarının da bağımsız olduğu ifade edilir, ancak uygulamada başkan neredeyse bir kraldır. Hükümet, parlamento, mahkeme, savcılık ve genel olarak “Abhazya Cumhuriyeti” adına var olan her şey ona bağlıdır. Bu tür yetkilere sadece Aslan Bjanya sahip olmadı, bu pozisyondaki tüm selefleri de bu yetkilere sahipti.

Hala bazı insanlar gücün bu kadar çirkin bir şekilde tek elde toplanmasını ülke için hayati gerekliliklere bağlayarak haklı çıkarıyor ve “aksi takdirde tam bir karmaşa olacak” diyorlar.

Benim için asıl “tam bir karmaşa” ise, biz Abhazya vatandaşlarının, Aslan Bjanya’nın “Başkan, milletvekillerinin kendisine borçlu olduğunu nasıl söyleyebilir? “ ifadesinin içeriğiyle değil de genellikle biçimiyle ilgileniyor olmamız.

Ama gerçekten ona borçlularsa, biz neden öfkelenmiyoruz?

Neden Cumhurbaşkanı ile milletvekilleri arasında, görünüşe göre kanunla öngörülmeyen bazı borç yükümlülükleri var ve biz bunu niçin umursamıyoruz?

Sonuçta, her vatandaşın yaşam kalitesi ve ülkenin güvenliği, doğrudan doğruya yapısallık kazanmış bu üslup ve vurgulara bağlı. Yetkilileri de zaten bu yüzden seçiyoruz.

Doğru kullanılan vurgular olmadan apartmanların inşası ve bunların yabancılara satışı, petrol üretimi ya da yukarıdan evrensel refahın anahtarı olarak sunulan herhangi bir başka “ekonomik” proje beklenenin tam tersi bir etkiye sahip olacak; ülkemiz ve vatandaşlarımız birçok nesiller boyu sürekli her şeylerini borçlu olacaklar. Doğal olarak, mevcut kurallar da nihayetinde iflas edene ve Abhazya devleti projesi çöpe atılana kadar ancak geçerli olabilecektir.

Bu nedenle sorulması gereken doğru soru şudur: Milletvekilleri neden başkana borçlu?

——————
Kaynak: Çegemskaya Pravda, 16 Temmuz 2023
Edit: Kuşba E.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu