Mutfak Kültürü

Sofralar Çerkeslerin okuludur

Büyük Sürgün’le Kafkasya’dan Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelere yerleşen Çerkesler, dil ve kültürlerini yaşatmaya çalışıyorlar. Bu amaçla “Hüzün Aş Olunca” kitabını hazırlayan Ayça Yolkolu Öksüz, “Sofralar Çerkeslerin okuludur, nezaket sınavından geçtikleri yerlerdir ve gençlerin eğitim alanlarıdır” diyor.

ayca-yolkolu-oksuz
Ayça Yolkolu Öksüz

Büyük Çerkes Sürgünü, bu yıl 152. kez anıldı. Kuzey Kafkasya’dan Rusya’nın zoruyla dünyanın çeşitli yerlerine dağılan Çerkesler, dilleri başta olmak üzere kültürlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bu amaçla yola çıkan Ayça Yolkolu Öksüz, “Hüzün Aş Olunca” adlı kitabıyla yeni nesli, geleneksel Çerkes mutfağından haberdar etmek istiyor. Yediveren Yayınları etiketiyle yayımlanan kitapta onlarca yemek tarifi detaylı şekilde fotoğraflı olarak yer alıyor. Öksüz’le akrabalarını bulmak için gittiği Ürdün günlerini, Çerkes yemeklerini ve sürgünü konuştuk.

Sürgün sonrası, coğrafyanın çeşitli bölgelerine dağılan Çerkes akrabalarınızı bulmak için Ürdün’e gidiyorsunuz. Neden Ürdün? Fikir nasıl oluştu?

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arap dili ve Edebiyatı bölümü mezunuyum. Yurt dışında dil eğitimime devam etmek istediğimde karşıma üç ülke çıktı: Kuveyt, Suriye ve Ürdün idi. Sülale ismimiz Şane (Shane) ve akrabalarımızın bir kısmının Kafkasya’da bir kısmının ise Ürdün’de yaşadıklarını duyardım. Kültürüme duyduğum düşkünlük ve kökenimi araştırma sevdam, eğitim hayatımı da şekillendirmiş oldu ve hem dil eğitimi almak hem de diğer aile fertleriyle köprü olabilmek amacıyla Ürdün’ü tercih ettim.

İKİ DUVAR TEK FOTOĞRAF

Bu yolculuk esnasında neler yaşadınız?

Epey ilginç olaylar yaşadım, beni en çok etkileyense evimizdeki fotoğrafın aynısıyla karşılaşmam oldu. Aile fertlerinden birine ulaşmaya çalışıyordum. Ürdün’de ilk 6 ay bir şey elde edemedim sonra tesadüf eseri bir iz buldum. Görüşme ayarlandı ve beni evlerine davet ettiler. Evin hanımı ilerleyen saatlerde bana eski bir fotoğraf getirdi. Fotoğraftaki kişiler Kafkasya’dan gelen ilk nesil olan annemin babaannesi, anneannem, dedem, annem ve dayılarımdı. Arkasında ise rahmetli dedemin el yazısıyla yazdığı notlar vardı. Bu fotoğraf evimizin duvarında asılıydı. O sahnede sürgünün acısını ve insanlığa yapılan en büyük bir suçlardan biri olduğunu tekrar hissettim.

Elde ettiğiniz sonuçlar neler? Tanıştığınız bir akrabanız oldu mu?

Bu yolculuk sonunda sadece akrabalarımı bulmakla kalmadım bunun yanında soyağacımızın eksik tarafını da bulmuş oldum. Beni 1 sene boyunca misafir ettikleri için mutfaklarını tanıma imkanım oldu. Aynı zamanda Ürdün’deki Çerkes yemekleri ile Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin mutfaklarını da karşılaştırma imkanı buldum. Kullandıkları baharatları, uygulama biçimlerini gözlemledim.

Çerkes kültürü hakkında ipuçları veren bu yemek kitabını hazırlama fikri nasıl ortaya çıktı?

Çerkes mutfağı ve damak tadı benim hayatımda her zaman olan bir olguydu. Böyle bir kitabın yazılmasının iki nedeni var. Birincisi, hem sofra kültürünü hem yemeklerini tanıtan bol görselli bir kitap araştırdım ancak bulamadım. Sonunda içinde doğup büyüdüğüm bu kültür yapısına bir taş da ben koymak istedim. İkinci olaraksa bazı lezzetlerin ve tariflerin dünyasını değiştiren atalarımızla beraber yok olduğunu fark ettim. Bazı tariflerin unutulduğunu, bazı malzemelerin yerine başka bir malzeme konduğunu gördüm. Bir Çerkes atasözü olan “Saklarsan yitirirsin, hediye edersen kazanırsın” düsturuyla üzerimde bir sorumluluk hissettim. Bu tarifleri değişmeden saklamak ve gelecek nesle aktarmak istedim.

EVRENSEL DİL KHABZE

Çerkeslerin Türkiye’ye geliş nasıl oluyor?

Kuzey Kafkasya’da Rus Çarlığı ile olan savaş bazı kaynaklara göre 1556’da başlar. 300 yılı aşkın bir savaş devam etmektedir. Türkiye’de Çerkes olarak bilinen halk genel bir kavramdır. Kafkasya’da Abhazlar Abhazya’da, Adigeler Adigey bölgesinde, Avarlar Dağıstan’da, Çeçenler ise Çeçenistan’da yaşamaktadırlar. Ancak Sürgün sonrasında Osmanlı genel bir isim koymuş ve hepsine Çerkes demiştir. Kuzey kafkasya en kanlı Günlerini Rus Çarı II. Alexandr Döneminde yaşamıştır. Verimli toprakları ele geçirmek için Çerkesler sürülmek istendi. Savaş, 1864’e kadar sürdü. Bizim için 21 Mayıs 1864’ün önemi buradan gelmektedir. Ruslar, Mzimta Nehri civarında nihai savaşı kazanıp köylerin boşaltılmasını istemiştir. Bu tarihe kadar olan süreçte kimileri kağnılarla karayolunu kimileri de gemilerle deniz yolunu kullanarak Osmanlı topraklarına gelmişlerdir.

Sadece Türkiye’ye mi geliyorlar?

Bir kısmı Bulgaristan, Burgaz, Varna, Köstence’ye götürülerek Balkanlar’a yerleştirildi. Ancak burada Çerkesleri 2. bir göç karşıladı. 1878’de Berlin antlaşması ile o zamanki Osmanlı toprakları Kıbrıs, İsrail, Ürdün, Mısır ve Suriye’ye dağıtılarak yerleştirildi.

Çerkesceyi konuşan az kişi olsa da bazı kültürel özelliklerini korumalarını neye bağlıyorsunuz?

Maalesef Çerkesce konuşanların sayısı git gide azalıyor. Çok üzücü bir durum. Dil, bir kültürün yaşaması için en önemli unsurlardan biridir. Dilin yavaş yavaş unutulduğu bir zamanda bu kültür hâlâ ayakta ise ben bunu Khabze kurallarına bağlıyorum. Khabze, Çerkeslerin yazılı olmayan anayasası demektir. Evrensel dil anlamına gelen Khabze’nin kelime anlamına baktığımızda da bunu görmekteyiz. Yaşayan her şeye; canlıya, çevreye, yaşlıya, kadına, çocuğa, yöneticiye, misafire, doğaya ve kendine saygıyı gösteren ve belli kurallar içeren önemli bir olgudur.

Siz peki kültürünüzü, yemek yapmayı kimden öğrendiniz?

Yemek yapmaya küçük yaşlardan beri ilgi duyardım. Çerkes kültürünü dayımdan yemek yapmayı ise anneannemden öğrendim. Bu kitaptaki bir çok tarif anneannemin tarifleridir. Kitabın yazım aşamasında rahmetli olan anneannem, hem hayat felsefesi hem yaşam tarzı ile örnek aldığım saygıdeğer bir Çerkes hanımefendisi idi.

Her açıdan şölen ……..

Düğünler nasıl olur? Adetlerden ve düğüne özel yemekler var mıdır?

Düğünler başlı başına görsel, işitsel ve tatsal bir şölendir. Kitabımda bu konuya geniş yer verdim ancak kısaca şöyle anlatayım, ne zaman giderseniz gidin sofranın kurulu olduğu ve tan yeri ağarana kadar müziğin ve eğlencenin durmadığı bir şölen. Düğünlerde en çok yapılan yemekler ise mutlaka kaynamış söğüş et,Libje, pirinç pilavı, thuruj, halive, şips, basta, hindi, Çerkes peyniri, bal, maksime, thurımbey’dir.

Atalarımızın etlerini yiyemeyiz

Kitabın sonundaki fotoğrafın ardından balıkla yapılan yemek tarifi beklerken, bir açıklama okuyoruz. Çerkesler neden balık yemez?

Aslında Çerkesler anavatanlarında balık yerlermiş. Hatta Cenevizli gezgin Interiano, “Çerkesler bir balık türü yemektedirler ve bu nehirlerinde fazlasıyla bulunur” der. Yunan tarihçi Strabon ise “Çerkes yemekleri genellikle balıktan oluşur” der. Ancak Büyük Sürgün sırasında gemilere bindirilen bir çok Çerkes, daha Karadeniz kıyılarına varamadan hayatlarını kaybetmiş ve gemi sahipleri tarafından denize atılmışlardır. “Atalarımızı balıklar yedi biz o balıkları yiyerek atalarımızın etlerini yiyemeyiz” diyerek uzun süre balık yememişlerdir. Bundan dolayı sürgün sonrası Anadolu’da balık tariflerine rastlanmamaktadır.

Sofra başlı başına bir ritüeldir

Çerkes yemeklerinde en çok kullanılan ürünler neler?

Yemeklerimizde en çok kullanılan malzemelerin başında et, hindi, tavuk gelmektedir. Bunları mısır unu, kaymak, Çerkes peyniri gibi süt ürünleri takip etmektedir. Orijinal Çerkes yemeklerinde çok fazla baharat kullanılmamıştır. Sebzeye de pek itibar etmemişlerdir.

Bir de sofra kültürü olduğunu görüyoruz…

Evet Çerkesler en mutlu günlerini bir sofra kurarak yemekle taçlandırmışlardır. Bundan dolayı sofralar bu kadar çeşitlidir. Bunun yanında sofralar Çerkeslerin okuludur, nezaket sınavından geçtikleri yerlerdir ve gençlerin eğitim alanlarıdır. Çerkeslerde sofra başlı başına bir ritüeldir ve Khabze kurallarına sıkı sıkıya bağlılığı en çok sofralarda görürüz.

Sofrada en önemli görev kimindir?

Sofradaki en önemli görev sofrayı yöneten sofra Thamadesi (lideri)nin ve onun sağ kolu olarak gördüğümüz ve sofraya hizmet eden ev sahibi genç Sh’ağarıt’a aittir.

___________________

İlker Nuri Öztürk, Yeni Şafak,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu