Diaspora Haberleri

RUS KIZILORDU KOROSUNDAN PROVOKASYON: 21 MAYIS’TA TÜRKİYE’DE KONSERLER VERECEK!

Kırım Tatar ve Çerkes diasporasını hedef alıyorlar!

Rus Kızıl Ordu Korosu,  Kırım Tatar ve Çerkes halklarının sürgün ve soykırım kurbanlarını andığı günlerde Türkiye’de konserler verecek.

Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Türkiye turnesi adı altında tarihi bir provokasyona hazırlanıyor. Rus Kızıl Ordu Korosu, Türkiye’de yaşayan Kırım Tatar ve Çerkes halklarına  Ruslar tarafından uygulanan soykırım ve sürgünün yıl dönümlerinde konserler düzenleyerek bu halkların trajedisiyle alay ederken, kendi işgalci geçmişinden utanmadığını da ortaya koyacak.

SÜRGÜNÜN YIL DÖNÜMÜNDE BURSA’DA VE ANTALYA’DA ZULÜMLERİNİ KUTLAYACAKLAR!

Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu, Kırım Tatar halkının vatan Kırım’dan katil Stalin yönetimi tarafından koparılmasının 80. yıl dönümü olan 18 Mayıs’ta Bursa’da; Çerkes halkının büyük  sürgün ve soykırıma uğrayışının 160. yılı olan 21 Mayıs’ta ise Antalya’da konser vereceği öğrenildi. Rus Kızıl Ordu Korosu ve Dans Topluluğu’nun Çarlık Rusyası’ndan günümüze  ortak kaderi paylaşan Kırım Tatarları ve Çerkes halkını  rencide etmeye çalışması  diaspora mensupları tarafından tepkiyle karşılandı.

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI NASIL YAŞANDI?

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.

Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.

Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.

2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanıdı.

ÇERKESLERİN SÜRÜLMESİ

Çerkeslerin, Çarlık Rusyası’nın ana hedeflerinden biri haline gelmesi özellikle 1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ile birlikte oldu. Kırım Savaşı’nda Kafkasya’da bulunan Şeyh Şamil taraftarları ile birlikte Müslüman Çerkesler, Rusya’nın bölgeye kuvvet ayırmasına ve Kırım’daki cephelere destek göndermeyi engellemesine neden oldu. Rusya bu gelişmeden sonra Karadeniz kıyısında bulunan Müslüman topluluklarını yok etmeye yönelik emperyalist politikalarını hızlandırdı.

Bu Müslüman toplulukları içerisinde Kırım Tatarları, Çerkes Adigeler, Abhazlar ve Nogaylar bulunuyordu. 1860’lı yıllara gelindiğinde Rusya’nın kontrol altına alamadığı tek alan, Çerkes halklarının bulunduğu bölgeyi kapsıyordu. Rusya bu tarihten itibaren Çerkesleri sürgün ederek, Karadeniz kıyılarından çıkarma planlarını devreye soktu.

RUS ÇARI: YA SÜRGÜN YA BATAKLIK!

Rus Çarı II. Aleksandr ile Maykop’ta görüşme fırsatı yakalayan Çerkesler, kendilerinin uzlaşmak istediklerini ve bunun karşılığında sürgün politikasından vazgeçilmesini istediklerini bildirdiler. Ancak Çar II. Aleksandr, Çerkeslere “Ya göç edersiniz ya da Kuban Irmağı havzasındaki topraklara yerleşirsiniz” cevabını verdi. Çerkesler ise bataklıklar ile dolu sıtma tehlikesi yüksek olan ve Kozak milislerinin cirit attığı bir bölgeye asla yerleşmek istemediler. Bunun sonucunda Çarlık Rusyası 1862’de “Çerkeslerin göçüne izin veren” bir karar çıkardı.

Bu kararın hemen ardından Rus birlikleri Çerkeslerin yaşadıkları bölgeye sevk edildi. Direnişçi Çerkes yerleşimleri yakıldı ve insanlar katledildi. 24 Mart 1864’te Ruslar son mevzi Soçi’yi alarak Ubıhların, sonra da  sonra da  Abhaz dağ topluluklarının yerleşimlerine saldırarak buradaki halkların direnişini de kanlı bir şekilde bastırdı. 21 Mayıs 1864’de işgalin tamamlanmasıyla 1,5 milyon Çerkes vatanlarından atıldı. O günden bu yana Çerkesler yas günü ilan ettikleri 21 Mayıs tarihlerinde anma programları düzenliyorlar.

KONSERLERİN İPTAL EDİLMESİ GEREK!

Hem Kırım Tatarlarının hem de Çerkes halkının tarihi facialarının olduğu günlerde Kızılordu Korosunun  eğlence programı yapmasını Kırım ve Çerkes halklarını aşağılama girişimi olarak görüyor nefretle kınıyoruz.  Türkiye Cumhuriyeti Yönetiminden de bu saygısızlığa engel olmasını bekliyoruz.

Konserleri düzenleyen ISF Sanat Ankara merkezli bir organizasyon şirketi. Protestolarınızı lütfen kendilerine iletiniz:
Tel: (0312) 491 91 92 ,
e-posta: info@isfsanat.com

___________________________
Haber Kaynağı: www.qha.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu