Xabze

ÇERKES DELİKANLISI

genclerDelikanlı tabiri Çerkesler’de rüşt çağına gelmiş genç anlamında kullanılmaz. Çünkü Çerkes çocukları 10 yaşını geçince artık delikanlı sayılır. Kendilerinden mertlik vasıfları beklenir ve istenir. Bunu temin hususunda Çerkes terbiye usulleri rekabet kabul etmez. Mersiyeleri, şarkıları hala dillerde dolaşan Prens Pşıkoy’un Rus ordusuna saldırarak Baş Kumandan meşhur general ”Zass’ı atından aşağıya attığı, generalin bindiği atı alıp getirdiği, o kanlı savaşta ”Atmı sevgilime götürünüz. Başkaları tuzlu su akıtırken, kendisi kanlı su akıtsın” diyerek şehit olduğu zaman henüz reşit olmamıştı.

Muhtelif savaşlarda sekiz yara almış olan ”Şeruluk” şehit olduğunda on dört yaşındaydı. Çocukların yükseklik derecesini gösteren bu gibi cesaret eserleri pek çoktur.Onlardaki bu yeteneği tabiatın onlara verdiği özel bir imtiyaz olarak kabul etmek yerindedir. Çünkü yüksek bir ruh taşıyan Çerkes delikanlısının kuvvetli karakteri hiç bir konuda başkalarından geri kalmasına izin vermez. Kendisine şeref ve mevki oluşturacak tek aracın soyu ve serveti değil, çok güzel vasıflar olduğunun farkındadır. Bundan dolayı Çerkes delikanlılarının hepsinde üstünlük iddiası ve şöhret eğilimi fazladır. Harp meydanında, meclislerde, umumi toplantılarda, eğlencelerde yüksek terbiyesiyle, yüksek karakteriyle akranlarına yüksek olduğunu göstermeye çalışır. Delikanlı haya sahibidir. Fakat acizlik bilmez, uyuşuk ve sessiz hayatı sevmez. Ezeli hürriyet diyarı olan bir yerde doğup büyüdüğünü takdir eder. Hareketli ve faal bir muhit içinde canlı ve hareketli olmak gerektiğini bilir. Bundan dolayı muhite uymaya gayret eder. Söz kendisine düştüğü zaman serbestçe meramını ifade eder. Özellikle umumi yerlerde güzel söz söylemek, Çerkeslerce pek şerefli bir özellik sayıldğı için, o gibi yerlerde sıkılmak, kekelemek, beceriksiz davranmak delikanlı için büyük kusur ve ayıp sayılır. Bundan bahsederken Mr. Bell şu açıklamaları yapmaktadır: ”Meclislerde halk işlerini görme esnasında büyük bir topluluğa karşı insanların hiç sıkılmayarak kolaylıkla anlatıcı ve güzel hitabelerde bulunması beni hayran bırakmıştı. Bu güzel örnek, hürriyete, toplulukların çokça olmasına, umumi çıkar için herkesin büyük ilgi göstermesine yorumlanabilir. Serbest nutuk çekenler içinde hepsinin üstünde iki kişi, mertçe,  hatip tavırları ile benim şimdiye kadar ayan ve millet meclislerinde avukatlar toplantılarında, tiyatro sahnelerinde temayüz etmiş olarak gördüklerinim hepsiyle rekabet ederler. ”

Meclisler delikanlılar için bir edep okuludur. Gençler orada gördükleri usulleri gerekli gördükçe göstermeye hazırlanmak zorundadır. Mr. Bell diyorki: ”Çerkesler fikirlerini canlı, çoğunlukla açık ve süratli bir şekilde ifade etmek konusunda büyük bir üstünlük gösteriyorlar. Halk, doğaları gereği münakaşa ve müzakereye alışkın olduklarından çok defa küçük şeyler için tartışma olur.” gencler-circas

İşte bu terbiyenin sonucu olarak delikanlıların tavırlarında doğal bir serbestlik, uydurma değil fakat gerçek bir kibarlık görünür. Başka milletlerde hükümdar dairelerine mahsus sayılan yüksek nezaket ve inceliği Çerkes delikanlıları öyle iki yüzlülük muhitinde değil, özgürlük anıtı saydıkları kutsal ormanlarının saf ve sakin bağrında öğrenirler. Bundan dolayı şekil ve hareketlerinde riyakarlık görülmez, temiz bir doğallık gösterir.

1837 tarihinde Güney Rusya’da steplerde seyahat eden Homer de Hil Ekaterionar’da bir baloya ilk defa katılmış olan bir kaç dağlı Çerkes’in ömürlerini bu gibi sosyetelerde geçirmiş centilmen gibi gayet serbest ve nazik hareket ederek dikkatini çektiklerini takdirle yazıyor. Bunun gibi terbiyeleri tetkik eden her fert fikirlerinde birleşiyorlar.

Nefse hakimiyet Adige olmanın birinci şartından olduğu için Adige delikanlısı hiç bir hareketinde kötü alışkanlıklara düşmez. Her konuda WERKIĞ yani kibarlık onun rehberi olur. Çünkü kibarlığı ihmal etmeyi insanlığı bırakmakla bir tutar.

Adige delikanlısı korku bilmez. Kalp, akıl, irade onun için esas olduğu gibi cesareti cahilane değil fakat akıllıca yapmak ister. Bundan dolayı Çerkesler ”Cesurdan korkma, o cesaretini haklı işlerde mücadele için gösterir” derler. Delikanlıların medeni cesarete malik bulundukları hususundaki Mr. Bell’in evvelce anlatılan sözleri de dikkate değer. Onlarda korku büyük bir kusur sayılır.

Çerkes delikanlılarının kahraman yetişmesindeki nedenlerinden biri de şiirleridir. Onlarda şehvani hislere taalluk eden şiirler yoktur. Oyun havaları haricinde bütün şiirler yiğitliğe, iyiliklere ait methiye ile taşlama ve ağıtlarıdır.

Her olay üzerine Çerkes şairleri olayda kendini göstermelerin medhini, beceriksizlik gösterenlerin taşlamasını gösteren şiirler söylerler. Böyle şiirler erkek, kız herkesin dilinde dolaşır. Hemen her misafir odasının eşyasından biri de Çerkes kemençesi (Pxapşine)dir. Her cemiyette kahramanların ismi ihtiramla söylenir, bedbaht beceriksizliklerin de adları alay ile tekrar edilir. Bu hareket delikanlıların fazilet terbiyesine büyük tesirler yapar ve delikanlı bu methiyelerde ismi geçsin diye şöhret ve şeref sahibi olmasını temin için harikalar göstermek aşkını taşır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu