Haberler

ZEHİRLENEREK HASTANEYE KALDIRILAN PUTİN’İ KORKUTAN MUHALİF NAVALNY’NİN KAFKASYA HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nın kurucusu muhalif siyasetçi Alexei Navalny, sağlığındaki keskin bir bozulma nedeniyle 20 Ağustos 2020’de Tomsk-Moskova uçuşunda acil iniş yaptığı Omsk’ta acilen hastaneye kaldırıldı.

Navalny’nin yanında bulunan basın sekreteri Kira Yarmysh’ın varsayımına göre, politikacı zehirlenme geçirdi. Navalny şimdi yoğun bakım ünitesinde bilinci kapalı ve bir ventilatöre bağlı olarak yaşıyor.

Yarmysh, Rus radyo istasyonu Echo Moskova’ya verdiği demeçte, kalkıştan önce sadece bir havaalanı kafesinde siyah çay içtiğini söyledi. Yarmysh tweet attı, “Alexey’in çaya karıştırılan bir şeyle zehirlendiğini varsayıyoruz. Sabah içtiği tek şey buydu. Doktorlar, toksinin sıcak sıvı yoluyla daha hızlı emildiğini söylüyor.”

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Gazetecilerle düzenli olarak yaptığı görüşmesinde “Ciddi bir durumda olduğunu biliyoruz. Doktorlar gereğini yapıyor. Omsk’ta, bu konuya en iyi doktorlar dahil oluyor.” dedi.

Peskov, Kremlin’in Navalny ekibinden tedavi için yurt dışına götürülmesini istemeleri halinde herhangi bir yardım talebini değerlendirmeye hazır olacağını söyledi.

Kremlin’in Navalny’nin halüsinojenle zehirlenip zehirlenmediğini bilip bilmediği sorulan Peskov, testlerin sonuçlarının hala beklendiğini belirtti.

Batılı liderler de Perşembe günü şüpheli zehirlenme raporlarına endişeyle yanıt verdiler.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Navalny’ye iltica dahil “gerekli tüm yardımı” sunmaya hazır olduğunu söyledi. Fransız lider, Navalny’nin hastaneye kaldırılma koşulları hakkında “tam açıklık” çağrısında bulundu.

Alman sivil toplum örgütü Barış İçin Sinema Vakfı, aktivisti tahliye etmek amacıyla Perşembe gecesi Rusya’ya bir sağlık uçağı gönderdiğini söyledi. Bununla birlikte, Rus yetkililerin Navalny’nin Almanya’ya tıbbi olarak tahliye edilmesine izin verip vermeyeceği belli değil.

Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, Navalny’nin şüpheli zehirlenme raporlarını “çok endişe verici” olarak nitelendirdi.

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab , Navalny’nin “Moskova’ya giden bir uçuşta zehirlendiği ve şu anda yoğun bakımda komada olduğu” haberleriyle “derinden endişelendiğini” dile getirdi.

“Kavkaz Uzel”, Navalny’nin bir politikacı olarak yazıp söylediklerinden Kafkasya hakkındaki düşünce ve eylemlerini derlemiş, aşağıya aktarıyoruz.

KAFKASYA’DA YOLSUZLUKLAR

1 Şubat 2019’da muhalif siyasetçi Alexei Navalny’nin Yolsuzlukla Mücadele Vakfı   Karaçay-Çerkesya’daki yolsuzlukla ilgili bir araştırma yayınladı.

Alexei Navalny , araştırmasında, Kaitov ailesine (veya klanına) özel önem vererek “Karaçay-Çerkesya’daki etkili klanlar” arasındaki aile bağlarını araştırdı. Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’na göre, Karachaevocherkesavtodor gibi belediye işletmelerini de işleten aile üyeleri pahalı arabalar kullanıyor ve lüks evlerde yaşıyor.

* Navalny, Ilya Yashin’in Kadırov hakkındaki “Ulusal güvenliğe bir tehdit” başlıklı raporuna da övgüde bulundu.  Navalny’ın Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nda bir uzman olan Georgy Alburov da bu raporun hazırlanmasında yer aldı.

* Kasım 2019’da, Yolsuzlukla Mücadele Vakfı, cumhuriyetteki yolsuzlukla mücadele taramalarına aktif olarak katılan eski Dağıstan savcısı Denis Popov’un akrabalarının Karadağ ve İspanya’da otel ve kır evlerinin yanı sıra Astrakhan bölgesinde bir rekreasyon merkezine sahip olduğuna dair bir araştırma yayınladı. Alexey Navalny’i kendi web sitesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir çağrı yayınladı,  Moskova, savcı Denis Popov’un görevinden istifasını istedi.

KAFKASYA’YI BESLEMEYİ BIRAK

* Alexei Navalny, Eylül 2011’de “Kafkasya’yı beslemeyi bırak” sloganı altında Rus milliyetçi örgütlerinin ülke çapındaki kampanyasını destekledi. Navalny daha sonra Kafkasya’nın devasa paranın aşılanmasıyla zenginleşmediğini, sosyal tabakalaşmanın sadece yoğunlaştığını, çünkü tüm fonların Kuzey Kafkasya yetkililerine gittiğini söyledi. Blogunda “Kafkasya’yı beslemeyi bırak. Ramzan Kadirov’u beslemeyi bırak.” “Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinin liderliği olarak adlandırılan iğrenç hırsız çetesini beslemeyi bırakın” şeklinde yazdı.

“Ne yazık ki, tüm nesiller, tüm gruplar tarafından desteklenen bağımlı bir ideoloji oluşturuldu (en tehlikelisi!). Yani, prensipte, her zaman böyle yaşayalım ve sadece havaya uçmayacağımız için para verildiğine dair fikirler öne sürülüyor”dedi Navalny bir röportajda.

Navalny, Kafkasya’yı finanse etme yanlış politikasıyla terörizm sorununu birbirine bağlıyor: “Kafkasya’nın finansman sistemini sona erdirmemiz gerektiğine inanıyorum, bu da bu küstah, şişman elitleri beslediğimiz gerçeğini ortaya koyuyor. Ve kesinlikle fakir yerel nüfus bu seçkinlere bakıyor ve onlarla savaşmak için silahlanıp ormana gitmeleri gerektiğini düşünüyorlar”.

“Kafkasya’yı beslemeyi bırak” sloganı, Navalny’nin en tartışmalı tezlerinden biri. Navalny ile birlikte “Kafkasya’yı beslemeyi bırak” kampanyasına katılan milliyetçi Konstantin Krylov, bu slogan altında bir mitingde yaptığı konuşmadan dolayı para cezası aldı. Mahkeme, Krylov’un açıklamalarını aşırılıkçı buldu.

Kendi başına “Kafkasya’yı beslemeyi bırak” sloganı aşırılıkçılık olarak kabul edilmedi. Navalny kullanımından dolayı yargılanmadı, ancak Navalny’nin destekçileriyle yaptığı röportajlarda ve toplantılarda bu slogan genellikle sorulara neden oluyor.

 FEDERAL YÖNETİCİLERİN MERKEZDEN ATANMASI

* Alexei Navalny, başkanlık programının hükümlerinden biri olarak Rusya’daki valilerin doğrudan seçilmesi sisteminin geri gelmesini istiyor. Ve bu husus da, Kafkasların durumu ile alakalı ve tartışma sebebi. Nitekim Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri arasında, başkanları doğrudan seçimle değil parlamento aracılığıyla seçilen birçok bölge var.

Bugün federal yasa, bölgelerin bağımsız olarak valileri nasıl seçeceklerine karar vermelerine izin veriyor. Dağıstan, İnguşetya, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkesya, Kuzey Osetya ve Adıgey’de bu iktidar mekanizmasından yararlanarak, 2012’de kendilerine böyle bir fırsat verilmesine rağmen doğrudan seçimlere geçmemeye karar verdiler.

Dolaylı seçimlerin destekçileri, bölgesel özelliklerin dikkate alınma ihtiyacın dikkat çekiyor… Örneğin, Devlet Duması milletvekili Rizvan Kurbanov, “Kafkaz Uzel” ile yaptığı röportajda Dağıstan’da karmaşık etnik kompozisyonun cumhuriyetin başını seçme sürecini zorlaştırdığını söyledi: “Anayasaca tanınan 14 millet var, sayısal olarak biriyle diğeri arasında farkın otuz katına çıktığı durum var… Bir milletten bir temsilci cumhuriyetin başkanlığına seçilmek için gerçek bir fırsata sahip olacak. O zaman ulusal meselenin ön planda olacağı açık.”

 

BAŞÖRTÜSÜNE TAVRI

Kafkasya’da ve Rusya’nın güney bölgelerinde, birçok tartışmaya neden olan en sıcak siyasi sorunlardan biri başörtüsü takma sorunudur. Bu konuda konuşan Navalny, kamu kurumlarında ve devlet kurumlarında başörtüsü takmayı uygunsuz bulduğunu ifade ediyor.

“Çeçenya’da tüm kızların başörtüsü takmaya zorlandığı zaman olanların kategorik bir rakibiyim. Çeçen televizyonunu açacaksınız, tüm kadınlar başörtülü. Hiçbir şeyin zorlanmaması gerektiğine inanıyorum. Bir Ortodox orucu var fakat ben herkesi oruç tutmaya zorlamıyorum”dedi Navalny Mart 2017’de Tataristan’ı ziyaret ederken.

* 2015 yılında, Navalny tarafından kurulan Yolsuzlukla Mücadele Vakfı, Dağıstan ve Tataristan’daki Müslümanlar üzerinde, özellikle Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgelerde zorunlu başörtüsü takılması sorusunun olduğu bir anket yaptı. Çalışmanın sonuçlarından bahseden Alexei Navalny, “Rus Müslümanlarının, başörtülere olan sözde ateşli sevgisini” açıkça abarttığını belirtti. İddiasına göre Dağıstan ve Tataristan’da Müslümanların% 60’ından fazlası zorunlu başörtüsü takılmasına karşı çıktı.

Alexei Navalny’nin başörtüler üzerindeki konumunda, kendisi tarafından yönetilen İlerleme Partisi programının hükümleriyle bazı çelişkiler görülebilir. Bu kayıtsız partinin programı, bir kişinin “şu ya da bu yaşam biçimini yönetme, şu ya da bu dini kabul etme ya da herhangi bir şey söylememe” hakkına sahip olduğunu söylüyor.

AĞIR VASITALARDAN YOL VERGİSİ

Platon sistemi, federal otoyollardaki ağır kamyonlardan geçiş ücreti toplamak amacıyla  Kasım 2015’te, faaliyete geçti. 2017’de büyük çaplı protesto ve grev dalgası tüm ülkeyi kasıp kavurdu .

Protestolar özellikle Dağıstan’da yaygındı. Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi ve Güney Federal Bölgesi’nin diğer bölgelerinden taşıyıcılar da greve katıldı.

Alexey Navalny bloglarında “Platon” sisteminin yolsuzluk bileşenini ortaya çıkardı ve protestocu kamyonculara destek ifade etti. Navalny, “Neden, cömertliğin duyulmamış çekiciliğinin arka planında, hükümet devlet tekellerine yardım ederken, kamyonculara yeni bir vergi getirmesi gerekiyor… Bu yanlış, haksız ve yasadışı” dedi.

 LÜKS HARCAMADA DAĞISTAN ÖRNEĞİ

* Mart 2011’de Alexei Navalny, Dağıstan Maliye Bakanı Abdusamad Hamidov’un 8,5 milyon rubleye pahalı bir araba satın alma kararını eleştirdi ve bunu devlet imkanlarıyla satın almış olması en yüksek derecede çekince nedeni… Fakirleşmiş cumhuriyetin bakanı neden böyle devam etsin? Bütün cumhuriyet için hiçbir şey yapılmıyor. İşsizlik büyük. Pek çok gerçek sorun var. Dürüst çalışmak isteyen nezih insanlar bunu yapamaz. Navalny Live Journal’da Dağıstan Cumhuriyeti liderliği her zaman merkezden para için yalvarıyor ve terörizmin büyümesini şantaj olarak kullanıyor, ancak aynı zamanda etrafta dolaşan bir sürü insandan biri olan sıradan bir bakan için 8,5 milyonu harcıyor. ”

Dağıstanlı bakanın niyeti kamuoyuna açıklandıktan sonra, yetkili pahalı araba almaktan vazgeçti.

* Alexei Navalny’nin talebi üzerine, 2011 yılında, Devlet Duması’nın birkaç muhalefet temsilcisi, yetkililer için satın alınan araçların maliyetini 2 milyon ruble ile sınırlandıracak yasalar çıkardı Ancak bu girişimlerin hiçbiri Rus hükümeti tarafından desteklenmedi…

2013 yılında Navalny ve FBK, ROI (Russian Public Initiative) aracılığıyla benzer bir girişim başlatmaya çalıştı… Üç ayda Navalny, Devlet Duması’nın bu projeyi dikkate alması için 100 binden fazla gerekli imzayı toplamayı başardı.

Sonuç olarak, Kasım 2013’te Devlet Duması, yetkililer için pahalı araba satın alma yasağını destekledi, ancak arabanın fiyatını 1,5 milyon ruble ile sınırlamayı öneren Navalny baskısında değil, arabaların maksimum fiyatını üç milyon olarak belirlendi.

İktisat Yüksek Okulu rektörü Yaroslav Kuzminov, girişimi hükümet çalışma grubunun toplantısı sırasında olduğu kadar erken yorumlayarak, Navalny tarafından önerilen projenin popülist bir yapıya sahip olmasına rağmen, yine de gerçek kamu duygularını yansıttığını söyledi.

KADIROV’UN “ŞERIAT ORDUSUNA” ELEŞTİRİ

* Navalny, Kremlin’in Çeçenya liderliği konusundaki tutumunu defalarca eleştirdi ve Ramzan Kadırov’un Moskova’nın mali desteğiyle aslında kendi ordusunu yarattığına dikkat çekti. Muhalifler, Çeçen liderliğini bir “şeriat ordusu” oluşturmak ve bölgede “radikal İslam için bir destek çekirdeği” oluşturmakla suçlayarak, Kadırov’un silahlı destekçilerini harekete geçirmenin dini yönüne odaklandığından, Navalny’nin bu sorunla ilgili açıklamaları çoğu kez oldukça sert ve tartışmalı geliyor.

“İslami hareket halk arasında ortaya çıkmadı, Kadırov tarafından bir kontrol unsuru olarak yerleştirildi. Saf haliyle, otomatik silahlara sahip sert adamlar olduğumuz ideolojisine sahibiz, bu yüzden herkes bize para versin. Hepsini İslam’ın ambalajına koydu ve şimdi hepsi yürüyor, durmadan dua ediyor, vs. ” diyor Navalny.

Navalny, bunun bölgede istikrarın garantisi değil, tehdit olduğunu söylüyor. Bir röportajında ​​siyasetçi şunları kaydetti: “Yarın Tanrı korusun, Ramzan Kadırov’a bir şey olduğunu varsayalım. Çeçenya’da eşi görülmemiş formatta bir iç savaş hemen başlar. Çünkü Kadırov için bir şeriat ordusu, diğer bazı aileler için bir şeriat ordusu var… Çok büyük miktarda para var, altyapı restore edildi, orada sıradan askerlerin aksine birkaç tane dua eden sakallı adamı kendi paramızla silahlandırdık. Özel servislerin kabuğuyla donatılmış bu insanlar, ormandan gelen bir tür anlaşılmaz haydutlardır. Moskova’ya gelirler, sözleşmeli cinayetler işlerler ve bu kabukların arkasına saklanırlar.”

 YASADIŞI ZENGINLEŞME NEDENIYLE CEZAI KOVUŞTURMA

Eylül 2014’te Alexey Navalny ve FBK, BM Yolsuzluğa Karşı Sözleşme’nin 20. Maddesinin onaylanmasını içeren yasadışı zenginleşme ile mücadele için bir proje başlattı: Masraflarına karşılık gelecek gelir kaynaklarını açıklayamayan yetkililerin yargılanmasına olanak tanıyan “yasadışı zenginleştirme” kavramının Rusya Ceza Kanununa getirilmesi.

YG aracılığıyla 20. Maddenin onaylanmasını desteklemek için bir imza kampanyası başlatıldı. Aralık 2014 itibariyle gerekli 100 bin imza toplandı.

Navalny, yasadışı zenginleşmeye bir örnek olarak, blogunda Rusya Devlet Başkanı Dmitry Peskov’un basın sekreterinin haftada 26 milyon ruble olan bir yatta gerçekleştirdiği balayından bahsetti… Navalny, Peskov’u bir yatta geçirdiği tatilin Rusya’nın en zengin işadamlarından birinin “cömert bir hediyesi” olduğu gerekçesiyle suçladı (Ziyaudina Magomedova – Summa şirketler grubunun sahibi, Makhachkala yerlisi).

Navalny ayrıca, başta Ramzan Kadırov klanı olmak üzere Kuzey Kafkasya liderlerini yasadışı zenginleşme ile suçladı.

25 Şubat 2015’te, federal düzeydeki uzman bir çalışma grubu, Navalny’nin girişimi hakkında bir karar verdi ve Rusya’nın temel hukuku ve hukuk sistemine aykırı olduğu için bunun uygunsuz olduğunu kabul etti.

Navalny’nin girişiminin muhalifleri, 20. Madde hükümlerinin masumiyet karinesi ilkesini ihlal ederek Rus Anayasasına aykırı olduğu konusunda ısrar etti.

MYANMAR’DAKI MÜSLÜMANLARLA İLGİLİ GÖSTERİYE TAVRI

Eylül 2017’de Kafkasya’daki en kötü şöhretli olaylardan biri, Budist çoğunluk tarafından şiddet ve zulüm dalgasının kurbanı olan Myanmar’daki Rohingya halkından Müslümanların korunmasını talep eden Grozni’deki büyük ölçekli bir mitingdi. Müslümanların protesto eylemleri hakkında yorum yapan Navalny, Rohingya’nın korunması taleplerini doğru bulduğunu, ancak şiddet olaylarından Rus liderliğinin de sorumlu olduğunu belirtti.

Navalny konuyla alakalı olarak, “Elbette Myanmar’da Müslümanlara yönelik bir baskı sorunu var. Ve aniden onu hatırlamaları iyi. Sadece Rus bürokrasisinin bunun hakkında konuşma hakkı yok. Ve Ramzan Kadırov da özel bir şey söyleyemez, çünkü bu Rohingyalıların soykırımı uzun süredir yaşanıyor.” dedi.

“BM Güvenlik Konseyi 10 yıldır Myanmar’la ilgili bir karar geçirmeye çalışıyor. Ve onu kim engelliyor?  Rusya.  Bu nedenle Kremlin ve Rusya Dışişleri Bakanlığı burada görev yapmalı. Putin ve Lavrov bu cinayetlerin sorumlusu. Yalnızca protesto eylemleri için çağrıda bulunan Kadırov bunu anlamıyormuş gibi yapıyor, ”diye yazdı Navalny Facebook’ta.

Navalny, Grozni’de dini sloganlar altında kitlesel bir miting yapılmasına çok sert tepki gösterdi ve Çeçenya’dan Myanmar’a gönüllüler göndermeyi talep etti: “’Gönüllüler’ köyleri yakıp, yüzlerce ve binlerce insanı öldürürken Rusya bu çılgınlığı desteklememeli.  Kremlin ve Dışişleri Bakanlığı bunu yapmayacak. Peki sonra ne olur? Kadırov onları şeytan ilan edip Rusya Federasyonu’ndan mı ayrılacak? ”

GÜNEY OSETYA VE ABHAZYA’NIN BAĞIMSIZLIĞI KONUSU

*Ağustos 2008’de Güney Osetya’da savaşın patlak vermesiyle Alexei Navalny, çatışmaya askeri bir çözüm önerdi ve böylece Rusya’nın “modern koşullarda, otorite yalnızca güce ve bu gücü makul ve gerekli olduğu yerde kullanma yeteneğine dayandığı gerekçesiyle destekledi, “Eminim bu şimdi ‘gerekli’ “ dedi.

Durumun ağırlaşması sırasında Navalny, Güney Osetya ve Abhazya’ya askeri ve mali yardım sağlamayı, Güney Osetya’yı uçuşa yasak bölge ilan etmeyi ve bu bölgedeki tüm uçakları derhal vurmayı, Gürcistan’ın tam ablukasını ilan etmeyi, onunla her türlü iletişimi durdurmayı ve tüm Gürcü vatandaşları Rusya’dan ihraç etmeyi teklif etti. Navalny 8 Ağustos 2008 tarihli blog yazısında, “Gelecekte duruma göre hareket edin, ancak aynı zamanda, tabii ki, kemirgenlerin Genelkurmay Başkanlığına gerçekten bir seyir füzesi ateşlemek istediği gerçeğinin farkında olun, kemirgenler sadece bunu bekliyor” diye yazdı.

Bununla birlikte, Rus birlikleri Gürcistan topraklarına girdiğinde, Navalny Gürcistan’daki düşmanlıkların sona ermesi ve Rus askerlerinin buradan çekilmesi çağrısında bulundu. “Rusya Federasyonu’nun yönetici seçkinleri, nihayet sorumlu ve gecikmiş bir karar vermelidir. Rusya, Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını derhal tanımalı. Gürcistan adına bağımsızlıklarını tanımalıyız”diye yazdı Navalny blogunda.

Haziran 2017’de Dozhd TV kanalında Ksenia Sobchak ile yaptığı röportajda Navalny, Abhazya ve Güney Osetya’yı Kırım ile karşılaştırmayı uygun bulmadığını vurguladı: “[Abhazya ve Güney Osetya] kanlı olaylar – hem Tshinvali’de hem de Sohum’da- nedeniyle başlangıçta Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinde çekildiklerini açıkladı. Aslında bir savaş vardı … Kırım’da ise – ne 90’larda, ne de 2000’lerde- gerçek şiddet yoktu, bu yüzden bu kıyaslanamaz bir durum. “…  Siyasetçi, Kırım’da uluslararası toplum tarafından tanınacak ikinci bir referandum yapmayı öneriyor.

 GÜNEY KAFKASYA ÜLKELERI İLE VİZE REJİMİ

Alexey Navalny ve İlerleme Partisi “tüm ülkelerle bir vize rejiminin başlatılmasını – Rusya’ya kitlesel göç kaynakları” nı savundu….  Bunlar arasında Orta Asya ve Kafkasya ülkeleri vardı.

Ekim 2013’te Navalny, FBK ile birlikte ROI web sitesinde ilgili girişim kapsamında bir imza kampanyası başlattı. Girişimi geçmek için 100 bin imza toplamak gerekiyordu ancak 27 Eylül 2014 itibariyle sadece 74,5 bin imza toplayabildi.

Pek çok gazeteci, blog yazarı ve muhalif politikacı, Navalny’nin girişimini eleştirerek, onu projenin gelişmemiş olmasının yanı sıra ucuz popülizmle ve yabancı düşmanı duygularla oynamakla suçladı.

2017 itibariyle, Navalny’nin bu konudaki tutumu değişmedi. Ksenia Sobchak ile aynı röportajda muhalefet, “Rusya’nın Orta Asya ve Kafkasya ülkeleriyle % 100 vize rejimine ihtiyaç duyduğuna” inandığını söyledi. Ve bunu programının en önemli noktası olarak nitelendirdi.

__________________

Kaynak: kavkaz uzel, 20.08.2020

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu