Federasyondan HaberlerHaberlerKafkasya HaberleriYılmaz Dönmez

Sizi Huzura Götürecek Yol Sadece 90 Dakika. (Adigey Cumhuriyeti Kuruluş Yıl Dönümü Gezi Notları)

Çerkes Dernekleri Federasyonu olarak 01-05 Ekim 2018 tarihleri arasında düzenlenen Adigey Cumhuriyeti 27’nci Yıl Kutlama (Festivaline) etkinliklerine Adigey Müftülüğü tarafından davet edildik.

Bu yıl 8’cisi (Her iki yılda bir kutlanıyor) düzenlenen Adiğey Cumhuriyeti Kuruluş yıl dönümü Festivaline Çerkes Dernekleri Federasyonunu temsilen Genel Sekreteri Yılmaz DÖNMEZ ve Yönetim Kurulu Üyesi Avukat-Kafkasya Uzmanı Yusuf TAŞ temsilen katıldı.

Yukarıdaki özet bilgiden sonra bir hafta boyunca Adigey’de yaşadıklarımızı, gördüklerimizi ve yaptıklarımızı siz değerli soydaşlarımla paylaşmayı bir borç olarak algıladığım için bu yazıyı kaleme alıyorum.

01 Ekim 2018 tarihinde gece saat 04.30 sularında Krasnador Havaalanı’na iniş yaptık. Bu şekilde gezi notlarıma başlamamın sebebi iki yıl önceki girişimizden çok farklı bir muamele karşılaşmış olmamızdır. Hava alanına inip pasaport kontrolünden geçişimiz toplam 15 dakika içinde gerçekleşti. Posaport kontrolü yapan polis memurları gayet güler yüzle bizleri karşıladılar. Polislerin “Bir ihtiyacınız var mı? Size nasıl yardımcı olabiliriz?” şeklindeki soruları beni çok şaşırttı. Açık söylemek gerekirse giriş konusunda endişelerim vardı. Neyle karşılaşacağımı biraz tahmin edebiliyordum. Ancak tahminlerimde tamamen yanıldığımı ve hiç beklemediğim bir yaklaşımla karşılaştığımı itiraf etmeliyim. Bu karşılama şekli şahsımla ilgili değildi. Türkiye’den gelen tüm yolculara da aynı muamele yapıldı. havaalanındaki bu sıcak karşılamanın etkisiyle ziyaretimizin çok güzel olacağını düşündüm ve öyle de oldu.

Bizi hava alanında Adigey Müftülüğünün görevlendirdiği Mefehable Muhtarı-İmamı Jew Muhammed Hasan karşıladı ve araçla Maykop’a götürerek bizler için hazırladıkları eve yerleştirdi. Gidişimizden dönüşümüze kadar Muhammed araçlı olarak bizlere rehberlik etti.

Evimize yerleşip biraz dinledikten sonra Adiğey Müftüsü Karden Askerbiy ile Maykop Camii’nin altındaki müftülük için tahsis edilen ofiste bir araya geldik. Oldukça sıcak ve samimi bir karşılama oldu. Karden Askerbiy bize müftülük olarak icraatlarını anlattı ve camiyi gezdirdi. Adigey din görevlileri 2 ay önce, Adigey Müftüsü Karden Askerbiy ve Jew Muhammet 1 ay önce Federasyon Genel Merkezimize gelerek bizleri ziyaret etmişti. Bu vesile ile bizler de iade-i ziyarette bulunmuş olduk. Daha önceki gelişlerinde birçok konuda mutabık kalmış ve birlikte çalışma kararı almıştık. Çalışma alanlarımızı ve konularını da belirlemiştik. Ziyaretimiz esnasında bu konulara da değindik.

Sırası gelmişken Adigey Cumhuriyetinde din işlerinin nasıl yürütüldüğünü de anlatmak istiyorum. Edindiğimiz bilgilere göre Adiğey sınırları içersinde 64 cami, 56 din görevlisi mevcut. Camilerin ihtiyaçları, bakım-onarımları, işletme giderleri ve görevli imamların maaşları tamamen gönüllü yardımları ile karşılanıyor. Devletin bu konularda herhangi bir ödeneği yok. Buna rağmen gezdiğim bütün camilerin son derece bakımlı, tertemiz bir şekilde olduğunu gördüm. Camilerin ihtiyaçları da yok değil. Buradan hayırsever tüm soydaşlarımıza sesleniyorum. “Anavatanımızda İslamiyet’in yeşermesi ve inançlı nesillerin yetişmesi için yardımlarınıza son derece ihtiyaç var. Lütfen hayırlarınızı anavatanımıza yönlendirin. Bizler bu konuda her türlü yardıma ve desteğe hazırız.”

Adigey Müftülüğünün din işlerini yürütebileceği bir binası yok. Bu konuda müftülük Maykop merkezinde bulunan ve müftülüğün her türlü ihtiyacına karşılayabilecek tarihi bir binayı uzun ve zahmetli uğraşlar sonucu kendilerine tahsis ettirmeyi başarmış.  Ancak binanın acilen restorasyona ihtiyacı var. Ayrıca Maykop’a birkaç kilometre uzaklıkta bir caminin arkasındaki geniş arazide kendi din adamlarını yetiştirecek ve dini eğitimler verecek büyük bir kompleks kurmak istiyorlar.

Her iki proje de tamamen gönüllülerin yardımları ile yapılacak. Çerkes Dernekleri Federasyonu olarak bizler bu konuda elimizden gelen yardımı esirgemeyeceğiz. Ancak her iki projenin de oldukça yüksek bir maliyeti var. Tüm hayırseverlerin katkılarını da esirgemeyeceklerini ve Adigey’de İslamiyet’in dirilişine vesile olacak bu projelere gereken desteği vereceklerinden hiçbir şüphem yok.

Adigey Müftüsü ve görevlileri ile; gerek daha önce bizleri ziyaretleri, gerekse bizim ziyaretimiz esnasında mutabık kaldığımız konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Adigey müftüsü Askerbiy; “Bizler Adigey’de hiçbir cemaate, hiçbir dini fraksiyona katılmadan, tamamen Kur’an-ı Kerim rehberliğinde ve Peygamber Efendimizin sünnetini esas alarak dinimizi yaşamak istiyoruz. Radikalizme karşıyız ve radikalizmin Adigey topraklarında yeşermesine izin vermeyeceğiz” demiş ve bizler de Askerbiy’in bu fikrini takdir etmiştik. Evet radikalizm tüm Kafkasya için büyük bir tehlike arz ediyor. Özellikle Kaberdey başta olmak üzere doğu cumhuriyetlerinde hızla yayılıyor. Bir an önce bu akımın durdurulması tüm Kafkasya’nın huzuru için elzemdir. Bu konuda sadece Adigey’deki din adamlarına değil, gerek anavatandaki, gerekse diasporadaki tüm sivil toplum örgütlerimize, entelektüellerimize, yazarlarımıza, kanaat önderlerimize ve birey olarak her birimize de görev düşüyor. Bu beladan kurtulmanın yolu; hep birlikte enerjimizi, imkân ve kabiliyetlerimizi birleştirerek kararlı bir tavır sergilemekten geçiyor. Adigey müftülüğü bu konuda olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Onları yalnız bırakmamamız gerekiyor.

Ayrıca bir hususu da belirtmeden geçemeyeceğim. Yine Adigey müftülüğünün aldığı karar gereği, bölgedeki tüm imamlar hutbelere Çerkes milli kıyafetlerini giyerek çıkıyor ve vaazları Adigece veriyorlar. Bu konuda devletin herhangi bir baskısı yok. Ben Cuma namazını Mefehable Camisinde kıldım. Hayatımda ikinci defa (Khfar-Kama’dan sonra) burada Adigece vaaz dinledim. Mefehable İmamı Jew Muhammed anadiline oldukça hâkim. Dil konusunda kendisini yetiştirmiş bir kardeşimiz. Son derece saf ve temiz bir Adigecenin doyumsuz lezzeti ile Mefehable’de dinlediğim vaazı ömrüm boyunca unutmam mümkün değil. Darısı başımıza demekten kendimi alıkoyamıyorum.

Adigey müftüsü Karden Askerbiy ve Mefehable Muhtarı-İmamı Jew Muhammed başta olmak üzere tüm din görevlilerimize bir Adige, bir Müslüman olarak şahit olduğum gayret, çaba ve emeklerinden dolayı yürekten teşekkür ediyor, başarılarının artarak devamını diliyorum.

Ziyaretimizin ilk gününde (01 Ekim) Adigey Cumhuriyeti Kuruluş Yıldönümü kutlamaları henüz başlamadığından Jew Muhammed eşliğinde bölgedeki camileri gezdik. Adigey müftülüğünün onurumuza verdiği akşam yemeği ile günü tamamladık. Akşam yemeğine Adigey Xase Başkanı Ĺ`ımışeko Ramazan’ın da katılması bizleri ayrıca mutlu etti.

Festivalin Birinci Günü;

Birinci gün festival saat 17.00’da başlayacağı için Jew Muhammed eşliğinde Maykop’u gezdik.  Maykop’a 2 yıl aradan sonraki gelişimde şehrin çok değiştiğini fark ettim. Şehre Adigey Cumhurbaşkanı Kumṕıl Murat’ın sihirli eli değmiş. Eski Sovyetlerden kalma binaların yerine yeni modern binalar yükseliyor. Tüm park ve bahçeler elden geçirilmiş, peyzaj ve çevre düzenlemeleri son derece göze hoş gözüküyor. Tarihi binalar orijinal haliyle restore edilmiş. Şehrin alt yapı sorunu çözülmüş. Şiddetli yağmurlar yağmasına rağmen hiçbir yerde su birikintisi veya herhangi bir su taşkınlığına rastlamanız mümkün değil. Yollar bakımlı ve etraf tertemiz. Trafik sorunu hiç yok. Şehre kuzey Avrupa şehirlerinin görüntüsü hâkim. Her tarafta yeşilliğin hakim olduğu şehir, sanki bir ekolojik doğal bir parkın içinde. İstanbul gibi metropol bir şehirde zamanla yarışarak telaş için de yaşadığım için mi bilmiyorum, Maykop’taki doğal güzelliği görünce tarifsiz bir huzur yaşadığımı belirtmek istiyorum.

Rusya’da uzun zamandır devam eden ekonomik bir kriz olmasına rağmen, insanların bu krize bağışıklık kazandığını, krizin normal hayatı fazla etkilemediğini gördüm. Maaşların ve işçilik kazançlarının düşük, fiyatların yüksek olmasına rağmen; şaşırtıcı bir şekilde kimse ne yiyeceğinden, ne giyeceğinden, ne gezeceğinden geri kalmıyor. Bu arada Türkiye’de yaşadığımız ekonomik krizin ne derece büyük olduğunu da Maykop’ta öğrendim desem yalan olmaz. Bizim paramızın değerinin düşmüş olması nedeniyle, her şey bizim için çok pahalı olmuş. İki yıl önce Maykop’ta 15-20 Liraya aldığım balın bugünkü değeri 70-80 Lira. Tabiî ki bu hesabı yaparken Rusya’nın yaşadığı ekonomik krizi de unutmamak gerekiyor. Rusya devletinin, dışarıdan gelecek olan ticari yatırımlar konusundaki bürokrasiyi azaltıp yatırımcılara hukuken garantör olması durumunda bu krizi çabuk atlatacağına inanıyorum.

Ana vatana dönüp kök salmış kardeşlerimiz genellikle ticaret veya esnaflıkla uğraşıyor. Ziyaret ettiğimiz dönüşçü kardeşlerimiz hiçbir olumsuzluğun hesabını yapmadan onurlu bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor. Bu kardeşlerimizin her birisi benim gözümde birer kahramandır. Bizlerin gösteremediği cesareti onlar göstererek anavatanlarında yaşıyorlar. Anavatanlarında kimlikleri, kültürleri, ana dilleri için mücadele ediyor. Çalışıyorlar, üretiyorlar, emek veriyorlar, örnek oluyorlar. Her birisinin sağlığı, sıhhati, huzuru için duacıyım. Allah yüreklerinin değdiği her şeye, ellerinin değmesini nasip etsin.

Festival saat saat 16.00’da Maykop parkından Flarmoni binasına kadar kortej yürüyüşü ile başladı. Hava yağmurlu olmasına rağmen katılım oldukça yüksekti. Saat 17.00’da katılımcıların Flarmoni binası önündeki tanıtım geçişi ve geleneksel dans gösterisinden sonra festival törenle açıldı. Töreni müteakip etkinlik İslamey Müzik Grubu konseri ile davam etti. Konserden sonra yine Filarmoni binası içindeki salonda geç saatlere kadar geleneksel Çerkes danslarının sergilendiği bir gösteri yapıldı. Gösteride en güzel dans eden genç seçimi yapıldı.

  

Aynı gün saat 14.00 sularında Devlet Müzesinde Kafkas-Rus savaşlarında kullanılan silahların sergisi açıldı. Sergi açılışına Adigey Devlet Başkanı Kumıṕıl Murat da katıldı ve bir konuşma yaptı. Daha sonra sergilenen objeleri toplayan Rus özel koleksiyoncu eşliğinde tüm stantlar gezildi.

     

Festivalin İkinci Günü;

Festivalin ikinci günü festivale katılımcı müzik gruplarının Filarmoni binasındaki yarışmaları ile başlandı ve saat 10.00’da başlayan yarışma saat 17.00’a kadar devam etti. Diğer taraftan saat 10.00’da Cumhuriyet Konferans Salonunda “Adige Kültürel Mirasının ve Etnik Kimliğinin Korunması” konulu bilimsel bir konferans düzenlendi. Konferansa tüm bölge rayon, cumhuriyet ve Adigelerin yaşadığı tüm ülkelerden temsilciler katıldı.

Yine aynı gün festivale gelen tüm misafirlere saat 16.00’da başlamak üzere Adigey Cumhuriyeti İl, İlçe ve Köyleri gezdirildi.

Festivalin Üçüncü Günü;

Festivalin üçüncü gününde isteyenler için Adigey’in doğal zenginliklerinin (Dağlar, şelaleler, ormanlar, göller gibi.) tanıtılması için bir gezi düzenlendi.

Bizler Adigey Cumhuriyeti Adixe Xase tarafından davet edildiğimiz için bu geziye katılamadık.

Saat 16.00’da Adige Xase Başkanı Ĺ`ımışeko Ramazan ve Yönetim Kurulu tarafından Adige Xase’de ağırlandık. Bu davete Adigey Devlet  Televizyonu da katıldı. Adigey Devlet Televizyonu Çerkes Dernekleri Federasyonu temsilcileri olarak bizimle uzun bir röportaj yaptı. Ziyaret akşam ana haber bülteninde haber olarak yayınlandı.

Adige Xase yetkilileri bizi mükemmel bir şekilde misafir etti. Önce Xaseyi gezdik. Daha sonra karşılıklı fikir teatisinde bulunmak üzere yönetim kurulu ile bir toplantı yaptık. Biz Çerkes Dernekleri Federasyonun kuruluş amacını ve çalışmalarını uzun uzun anlattık. Adige Xase Başkanı da aynı şekilde kendi Xaselerini anlattı. Adige Xase Başkanı  Ĺ`ımışeko Ramazan, Adige Xase olarak kapıların tüm sivil toplum örgütlerine ayrım yapmadan açık olduğunu, karşılıklı işbirliği yapmaktan memnun olacaklarını ve hepimizin bir amaç için çalıştığını ifade etti. Toplantıda merak edilen her soruya bizler de, onlar da cevaplar verdi. Toplantı çok verimli bir şekilde geçti. Sonuçta Adige Xase ile Çerkes Dernekleri Federasyonu birlikte çalışma kararı aldık. Adige Xase’yi Federasyonumuza davet ettik. Davetimize icap edeceklerini ve bundan son derece memnun olacaklarını belirttiler.

  

Daha sonra saat 17.00’da Festivalin sonuçları üzerine basın toplantısı düzenlendi. Saat 18.00’de Flarmoni Binasında festivalin kapanış töreni yapıldı. Törende yarışmalarda derece alanlara ödülleri takdim edildi. Bu arada yine Adigey Devlet Televizyonu festival hakkındaki duygu ve düşüncelerimizi öğrenmek amacıyla bizimle bir röportaj yaptı ve bu röportaj da ertesi gün televizyon da yayınlandı. Kapanış programı Festival katılımcılarının gala konseri ile sona erdi.

   

Festivalin Dördüncü Günü

Festivalin dördüncü Lenin Meydanına kurulan sahnede tüm misafir katılımcıların da katıldığı dans gösterileri ve sanatçılarımızın konseri ile devam etti. Lenin Meydanındaki konser 13.30’da başladı ve 22.00’a kadar büyük bir coşku ile devam etti. Konser bitimi havai fişek gösterisi yapıldı.

Festival konusunda çok ayrıntılara girmemeye çalıştım. Çünkü neredeyse festivalin tamamı bir şekilde sosyal medyada yer aldı ve merak eden herkes görsel olarak izleme imkanı buldu. Ancak ilave olarak belirtmek istediğim husus, festivale çok büyük bir emek verilmiş olmasıdır. Tüm ayrıntılar titizlikle hesap edilmiş. Her şey planlanan zamanda, yine planlanan şekilde çok başarılı bir şekilde gece yarılarına kadar icra edildi. Özellikle festival boyunca sunumun Adigece ve Rusça yapıldığını, sunucuların son derece anadiline hâkim ve profesyonel olduklarını belirtmeden edemeyeceğim. Kıyafetler, danslar, müzikler, sunum, konuşmalar, kısacası gözün gördüğü, kulağın duyduğu her şey Adigeliğe dair. Bütün şehir Adige bayrakları ile donatılmış. Her yerde afişler, posterler asılı. Her Adige bu festivali mümkünse her iki yılda bir, değilse en azından ömründe bir kez mutlaka görmeli ve bu muhteşem atmosferi iliklerine kadar hissederek yaşamalı diye düşünüyorum. Zira benim bu güzelliği âcizane anlatma çabam çok eksik ve kısır kalıyor.

           

Maykop’a ayak bastığımız andan itibaren dönüş için uçağa bindiğimiz ana kadar olağanüstü bir ilgi ile karşılaştık. Aldığımız davetlerin birçoğuna zaman darlığı nedeniyle katılamadık. Özellikle yaz aylarında gençlik kampı için davet ettiğimiz çocukların bizleri gördükleri anda tanıyıp ayaklarımıza sarılmalarını, uzaktan-yakından gelen, Maykop’ta yaşayan dostlarımızın bizleri memnun etmek için sarf ettikleri çabaları unutmam mümkün değil.

Ziyaretimiz esnasında bizleri hiç yalnız bırakmayan, her türlü ihtiyacımızı anında karşılayan Adigey Müftülüğüne, Adige Xase Başkanı ve Yönetim Kuruluna, İslamey Müzik Grubuna, Çerkes Dernekleri Federasyonu olarak duygu ve düşüncelerimizi yaptıkları röportaj ile anavatanımızdaki kardeşlerimizle paylaşmamızı sağlayan ve gelişimizi ayrıca haber yaparak yayınlayan Adigey Devlet Televizyonu Müdürü ve çalışanlarına, ziyaretimize gelen, evine davet eden, Adigey Cumhuriyeti Kuruluş Yıldönümü Festivalini hazırlayan, emek veren ve bu festivale katkı sağlayan katılan herkese şükranlarımı sunuyorum.

Saygıdeğer soydaşlarım; biz gittik, gördük, gezdik. Unutulmaz anlar yaşadık, yüreğimizin yarısını orada bıraktık. Kısacası çok mutlu olduk. Aynı mutluluğu sizler de yaşamak istiyorsanız anavatan sizleri bekliyor. Aradaki mesafe sadece bir buçuk saatlik yol ve o yol sizi huzura götürecektir. Ben tavsiyemde çok samimiyim yaşayacağınız güzelliklere hem şahit, hem de kefilim.

Yılmaz DÖNMEZ

15.10.2018/İstanbul

                                 

 

 

 

Bir Yorum

  1. teşekkürler yilmaz bey! bizi orada layıķı ile temsl ettiğinize inanıyorum.çalışmalarınızda başarılar diliyorum.nusret başkana da selamlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu