Federasyondan Haberler

PUTİN DE İMZALADI ve EĞİTİM YASASI YÜRÜRLÜĞE GİRDİ…

“Rusya Federasyonu’nda Eğitim”i düzenleyen Federal Yasanın 11 ve 14. Maddelerinde değişiklik yapan kanun yürürlüğe girdi

25 Temmuz 2018 tarihinde Devlet Duması tarafından üçüncü kez kabul edilen “Rusya Federasyonu’nda Eğitim”i düzenleyen Kanun, 28 Temmuz 2018 tarihinde de Rusya Federasyonu Federasyon Konseyi tarafından onaylandı.

Yasa 3 Ağustos 2018 tarihinde Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi.

Belge, Rusya Federasyonu halklarının okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim esnasında anadilde eğitim alma standartlarını düzenliyor. Düzenleme, Rusya Federasyonu halklarının, cumhuriyetlerin resmi dillerini öğrenme hakkını ifade ederken; Anayasa’da “devlet dili” olarak zikredilen Rusçayı artık bütün Rusya Federasyonu halklarının anadili olarak tanımlıyor. Buna göre Rusya Federasyonu halklarına ana dili olarak kendi yerel dilini seçmenin yanı sıra Rus dilini de anadil olarak seçme hakkı veriyor.

Belgeye göre, eğitimde kullanılan dil tamamen Rusça olurken, reşit olmayan öğrencilerin Rusya Federasyonu’na bağlı diğer etnik cumhuriyetlerin devlet dillerini okuyabilmeleri ise ebeveynlerinin kayıt sırasında yapacakları tercihle ancak mümkün olabilecek. Okul öncesi eğitim, ilköğretim ve orta öğretimdeki öğrenciler reşit olmamış kabul ediliyor.

Bir Yorum

  1. Allah’ın insan oğluna emanet ettiği Dünyada, yine insan eliyle sürekli tahribatlar yapılıyor. Son yıllarda teknolojinin verdiği güçle yapılan ekolojik tahribatlar sınırsız boyutlara ulaşırken, bu belayı fark eden bilim çevreleri, önlem alınması adına seslerini yükseltmekteler.
    Ancak, insan odaklı tahribatlara pek ses çıkaran yok. İNSAN SOSYAL BİR VARLIKTIR. Yer yüzünü güzelleştiren, Dünya’yı anlamlı kılan, Toplumlar halinde, sosyal değerleri ile yaşayan insanlardır. Konuştuğu dil, İnsanın, en başta gelen toplumsal değeridir. Ulus devlet anlayışı ve şövenist yaklaşımlarla, toplumların dilini yok saymak, yok etmenin yollarını açmak bir isanlık suçudur.
    Ama günümüzde bu suçu alenen işleyenlerin gücü karşısında mücadele verebilecek güçlü insanlar ve kurumlar ortada gözükmüyor ne yazık ki.
    Ancak, toplum kendi iç dinamiklerini harekete geçirerek, kendisine ait değerleri korumalıdır. Aksi halde,
    Bu suçun cezasını verebilecek yegane gücün sahibi Allah’ın sabrını beklemek durumundayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu