Diaspora Haberleri

AYTEK NAMİTOK ve HAYRİYE MELEK HUNÇ’UN KABİRLERİ ISLAH EDİLDİ

Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin Kurucularından Aytek Namitok ile eşi Çerkes Teavün Cemiyeti’nin Kurucularından Hayriye Melek Hunç’un kabirleri bulunarak tamir ve ıslah edildi.

Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin 100.  Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri çerçevesinde “Mezar Ziyaretleri ve Anma Programı” kapsamına alınması amacıyla, “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti” kurucu delegelerinden ve “Kuzey Kafkasya Milli Merkezi” Başkanı Prof. Aytek Namitok’un mezar yeri arama çalışmaları sonuç verdi.

Birleşik Kafkasya aktivistlerinden Oset Kemal Eyidoğan, uzun süren araştırmaları sonucunda Aytek Namitok’un mezarını Karacaahmet’te bulup ortaya çıkardı.

Mezarın bulunması sonrası 3 kurumumuz (Çerkes Dernekleri Federasyonu, Kafkas Vakfı ve Birleşik Kafkasya Derneği) acilen mezarın bakım ve onarımı için çalışma başlattılar.

Çalışmanın tamamlanmasından sonra Aytek Namitok ve eşi “Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti” kurucusu Hayriye Melek Hunç’un mezarlarının eski ve yeni hali fotoğraflara bu şekilde yansıdı.

AYTEK NAMİTOK KİMDİR?

6 Ocak 1892’de, Kafkasya’nın Adigey yöresinde Panejukay köyünde doğdu. Orta öğrenimini Stavropol Lisesi’nde yaptıktan sonra 1916’da Petersburg üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 1921’de de Sorbonne(Fransa) üniversitesinden mezun oldu.

Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Petrograd Barosuna kaydolarak avukatlığa başladı. 1917 İhtilalinden sonra da Petrograd’da kalarak “Birleşmiş Kafkasya Dağlıları Birliği”nin temsilcisi oldu. Bu sıfatla Geçici Hükümetin Halk Eğitim Bakanına Bağlı Şura üyesi, bu Şuranın Rus olmayan halkların okul işlerini idare eden Komisyon mümessili olarak çalıştı. Bütün Rusya Kurucu Meclisi’nde seçim kanunlarını hazırlayan özel danışma kurulunun görüşmelerine katıldı. üyesi bulunduğu demokratik birlik tarafından Rusya Cumhuriyeti Meclisi’ne seçildi.

Prof. Dr. Aytek Namitok

Rusya’da Bolşevik anarşisinin başlaması üzerine Kafkasya’ya döndü. Kuban Meclisi ve Hükümeti’nin adli işlerden sorumlu memur üyesi oldu. Aynı yıl Kuban Parlamento delegasyonu üyesi olarak Paris Barış Konferansı’na gönderildi. Kafkasya Bolşevikler tarafından işgal edildikten sonra Paris’te kaldı. 1921-1922 yıllarında Prag’da, Mayıs 1924’e kadar da Türkiye’de yaşadıktan sonra tekrar Paris’e döndü ve 1942 yılına kadar Paris’te yaşadı. Kafkasya halklarının tarihi, Adige dili ve folkloru konularında araştırmalar yaptı.

Profesör Aytek Namitok, 1936’dan başlayarak “Societe de Linguistique a la Sorbonne” üyesi ve “Societe d’Etudes Mediterraneennes” in kurucularındandı. “Bulletin de la Societe de Linguistique a la Sorbonne” ve “Revue de l’Histoire des Religions” dergilerine yazı yazıyordu. Prof. G.Dumezil ile birlikte hazırladıkları “Fables de Tsey İbrahim” (Tsey İbrahim’in Fablleri, Paris 1939) adlı kitap Fransa Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bastırılmıştır. Bu yıllarda yayınladığı “Origines des Circassiens” (Adigeler’in Kökeni, 1. Cilt, Paris 1939) adlı önemli eserinin ikinci cildi ise yayınlanamamıştır.

Prof. A.Namitok, İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’da “Kuzey Kafkasya Milli Komisyonu (Komitesi)”nde yer alıyor ve “Institut für Kontinental-Europaische Forschung” kurumunun bilim üyesi olarak Kuzey Kafkasya tarihi üzerinde çalışıyordu. Savaştan sonra Almanya’da kurulan Müslüman Komitesi Başkanlığı’na seçilen Prof. Namitok, bu ağır dönemde Fransa’daki ve Avrupa’nın diğer ülkelerindeki çeşitli elçiliklerle temasa geçerek yurttaşlarına önemli hizmetlerde bulunmuştu. Daha sonra kendisi de onlardan bir grupla birlikte 1949 yılında, eşi Hayriye Melek (Hunc) Hanım’ın da yaşamakta olduğu Türkiye’ye göçetti.

A.Namitok, “Sovyetler Birliğini öğrenme Enstitüsü” tarafından Münih’de İngilizce olarak yayınlanan “Caucasian Review” (Kafkasya Dergisi) başta olmak üzere Batı’da İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça vs. dillerde çıkan bilimsel dergilerde yayımlanan ve Kafkasya halklarının dil, edebiyat ve tarihini inceleyen birçok makalenin yazarı idi. Bu makalelerinde, Kafkasya halklarının tarihini tahrif eden Sovyet sahtekarlarını ortaya çıkarıyor ve eleştiriyordu. Bu nedenle ona 1938 yılında Moskova Devlet üniversitesi’nin özel bir seminerinde “Anglo-Amerikan ve Türk Ajanı” damgası vurulmuştu. Bütün muhaceret döneminde, ilmipedagojik çalışmaları yanında arasız siyasi faaliyette de bulunmuştu. Son yıllarında İstanbul’da “Kuzey Kafkasya Milli Merkezi”nin Başkanıydı. Münih’deki(Almanya) “Sovyetler Birliğini öğrenme Enstitüsü”nün de asli üyesi ve İstanbul Pedagoji Enstitüsü Fransız Dili Kürsüsü profesörü olan Aytek Namitok, 27 Temmuz 1963’de İstanbul’da öldü.

HAYRİYE MELEK HUNÇ KİMDİR?

Hayriye Melek Hunç

Büyük çerkes sürgününde (1864) Kafkasya’nın Soçi yöresinden Anadolu’ya sürülen Hunc (Xuinge) adlı bir Vubıh ai­lesinin kızıdır. Babası Hunc Muhammed Bey’dir.

1896 yılında Manyas’ın  Hacıosman (Huncehable) köyünde doğdu. Istanbul’da “Notre Dame de Sion” Fransız lisesini bitirdi. Meşrutiyetin ilanından,sonra (1908), kadınlara yönelik olarak yayınlanan “Mehâsin” (Güzellikler, 1908-1909), “Musavver Kadın” (1911) ve “Türk Yurdu” dergileri başta olmak üzere çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve şiirleri yayınlandı. “çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti”nin organı olarak İstanbul’da Türkçe- Adigece yayınlanan “Qhuaze” (Rehber, 1911-1914) gazetesinde yazılar yazdı. Bu derneğin ve daha sonra ku­rulan “Şimali Kafkas Cemiyeti”nin Sosyo-kültürel çalışmalarında görev aldı. Kafkas sürgünlerinin tarihinde özel bir yeri olan “çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti’nin (İstanbul, 1918-1922) kurucuları arasında bulunarak bu derneğin başkanlığını yaptı. Dernek organı olarak Türkçe-­Adigece yayınlanan “Diyane” (1920) adlı derginin de başyazarıydı.

Sürgündeki Kafkasyalıların Sosyo-kültürel yaşamına önemli katkıları bulunan Met Yusuf Izzet Paşa ile(1919), onun ölümünden sonra da Prof.Aytek Namitok’la(1931) ev­lenmiş bulunan Hayriye Melek Hanım’ın, özellikle Prof.Na­mitok’un ve onun çalışma arkadaşı Prof. George Dumezil’in Kafkasoloji konusundaki çalışmalarına önemli yardım ve katkıları olmuştur. Türkçe ve Fransızca’dan başka Adige-­Vubıh-Abhaz dillerini de biliyordu. çerkesler’in ilk kadın ya­zarlarından biri, belki de birincisi sayılabilir. Kitap halinde yayınlandığını bildiğimiz iki eseri vardır: “Zühre-i Elem” (Elem Kızları, roman, İstanbul 1910), “Zeynep” (Roman; İstanbul 1926 )…

1963 yılında İstanbul’da vefat etti.

 



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu