Çerkes Dernekleri Federasyonu Bölge Toplantısı Samsun’da Yapıldı

Çerkes Dernekleri Federasyonu’na bağlı 14 derneğin başkanları ve temsilcileri‘nin katılımıyla yapılan 1. Bölge Toplantısı 23 Eylül Cumartesi akşamı Samsun’da Grand Ali’n Hotel’de gerçekleştirildi.

Samsun Birleşik Kafkasya Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı öncesi Birleşik Kafkasya Derneği binasında bir araya gelen katılımcılar burada gerçekleştirilen sohbet sonrasında hep birlikte akşam yemeği yediler. Grup daha sonra çalışmasını gerçekleştireceği Grand Ali’n Hotel’e geçti.

14 derneğe mensup 35 kişinin katılımıyla gerçekleştirile toplantı Federasyon Genel Sekreteri Yılmaz Dönmez’in slayt eşliğinde 2017 yılı faaliyetlerini anlatarak bunların değerlendirmesini yapmasıyla başladı. Akış esnasında yer yer katılımcıların değerlendirme ve katkıları da alındı.

Daha sonra güncel konulara geçilerek ana gündem maddesi olan Adige kanaat önderi Ruslan Gvaşe’nin sürdürmekte olduğu mücadele masaya yatırıldı.

Yılmaz Dönmez’in, Ruslan Gvaşe’nin kimliği, mücadelesi ve sürdürdüğü açlık grevi hakkında bilgi vermesinden sonra katılımcılar Gvaşe’ye desteğin artırılarak sürdürülmesi talebiyle yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulundu.  Bu başlıkların tartışılmasının ardından hafta içersinden başlamak üzere,  gerek ulusal, gerek uluslararası platformlarda yapılacak çalışmalarla ilgili bir eylem planı oluşturuldu. Kararların Salı gününden itibaren de peyderpey uygulamaya alınması için gereken görevlendirmeler yapıldı.

Daha sonra 2018 yılında Kuruluşunun 100’ncü yıldönümü kutlanacak olan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin anma programının görkemli bir şekilde gerçekleştirilmesi ve 21 Mayıs anma programının da geniş katılımlı ve daha etkili gerçekleştirilmesi için yapılabilecekler ele alınarak, gerekli çalışmalara bugünden başlanması karara bağlandı.

Bir diğer başlık, çalışmalara sosyal medyanın desteğinin maksimuma çıkarılmasında izlenecek yollar konusu oldu ve bununla ilgili görevlendirmeler yapıldı.

Daha sonra Çerkes Fed web sitesinin zenginleştirilmesi, Apra Yayıncılık’ın güçlendirilmesi, Türkiye’deki Kafkasyalı mültecilerin durumları, diğer Kafkas Halkları ile ilişkiler konusu, kadınların federasyon faaliyetlerine katılımının artırılması, Türkiye’deki Kafkasyalıların grup içi evliliklerin özendirilmesi ve nüfus üzerinde çalışmalar yapılması konuları ile diğer konularda serbest söz alınarak dilek ve temenniler dile getirildi.

Programın kapanış konuşmasını yapan Çerkes Dernekleri Federasyonu Başkanı Nusret Baş, programı gerçekleştirmek için özverili bir çalışma ortaya koyan Samsun Birleşik Kafkasya Derneği’ne teşekkür ederek söze başladı. Çerkeslerin tarihte soykırıma uğramış mağdur bir halk olduğunun; bugün de asimilasyona maruz mazlum bir halk olduğunun altını çizerek söze başlayan Baş, buna rağmen icap ettiğinde yaşadıkları ülkelerde en çok risk alan etnik grubun da Çerkesler olduğunu belirterek başımızın dik olduğunu söyledi. Derneklerimizin kültürümüzü ve kimliğimizin yaşatılması, vatanımıza sahip çıkılması amacıyla oluşturulduğunu ifade eden Nusret Baş, Federasyonumuzun iki konudaki tavrının önemli olduğunu söyleyerek özetle şöyle devam etti:

“Bunlardan biri anavatanımızı işgal altında tutan Rusya’ya karşı alacağımız tavır; ikincisi içinde yaşadığımız Türkiye’yle olan ilişkilerde alacağımız tavır. Bizim Rusya’ya karşı  kullanacağımız tek silah fiziki değil, beyin gücümüzdür. Öncelikle anavatanımızı hiç unutmayacak, sürekli bir gün orada olacağımızın hesabını yapacağız. Onun için bir gözümüz daima anavatan üzerinde olacak. Unutmayalım Yahudiler 2000 yıl sonra vatan sahibi oldular. Anavatanımızı istiyoruz, bu konuda netiz. Düşüncelerimizi Rusya Federasyonu’nun İstanbul Konsolosuna da bu şekilde ilettik. İzlanan Çerkes politikalarının yanlış olduğunu, mutlaka düzeltilmesi gerektiğini söyledik, bu minvaldeki bütün taleplerimizi de kendilerine ilettik. Kafkasya’nın diplomatik ve siyasi olarak  bizim olduğunu her fırsatta Rusya’ya hatırlattık, bundan sonra da hatırlatmaya devam edeceğiz.

Diğer husus Türkiye’yle ilişkilerimiz. Çerkesler olarak Türkiye’nin önemli bir yapı taşıyız. Bu ülke için kanımızı dökerek, canımızı vererek gereken bedeli ödedik. Yani kurucu unsuruz. Dolayısıyla kimliğimizi, dilimizi geleceğe taşıma noktasında devletten destek talep etme hakkımız var. Bu hem insani hakkımızdır, hem İslami hakkımızdır. Bunu son yıllara kadar pek dillendirmedik ama devletimizin bizlere pozitif ayırımcılık yapması gerektiği ortadadır. Bunu istiyoruz. Öncelikli talebimiz de Çerkeslere bir televizyon kanalının tahsis edilmesidir. Bu taleplerimizi devlet katına defalarca ilettik, iletmeye de devam edeceğiz. Pozitif ayrımcılık alabilmenin yolu örgütlenmek ve taleplerimizi siyaset camiasına ulaştırmaktır. “Demokrasi halkın kendi kendini idare etmesinin değil, örgütlü azınlıkların örgütsüz çoğunlukları yönettiği sistemin adıdır” diyor bir düşünür. Bu gerçeği kavrar güçlü örgütler kurarsak istediğimiz her şeyi alabiliriz.”

Toplantı yapılan serbest konuşmalardan sonra katılımcıların birlikte fotoğraf çektirmesi ile sona erdi.