Mustafa Saadet

Kazakistan da Lâtin Dedi

YEŞGAR MUSTAFA SAADET

Kazakistan Asya kıtasının 17 Milyon nüfusu olan önemli bağımsız bir ülkedir. Ajans haberlerine göre; 2018 yılından itibaren ortaokullar için Latin alfabesinde kitapların basılması hedefleniyor. Geçiş süresinde iki alfabe de kullanılacak. Tüm kitapların, süreli yayın ve resmi belgelerin en geç 2025 yılına kadar Latin alfabesinde yayınlanmaya başlanması kararı alındı.

Kazakistan’da 1929 yılına kadar Arap alfabesi kullanılmış, 1929 yılından 1940 yılına kadar Latin alfabesi kullanılmış fakat dahil olduğu SSCB yasaları gereğince 1940 yılından sonra Kiril alfabesi kullanmak zorunda kalınmıştır.

Peki ne oldu da Kazakistan bu değişikliği yapıyor? Bilindiği gibi R.F ile Kazakistan çok stratejik ve vazgeçilmez müttefiktirler. Kazakistan Şanghay beşlisinin itibarlı üyesidir. Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev,  Putin’in en güvendiği ve desteklediği,  isteklerini geri çevirmeyen bir politikacıdır. R.F ile Türkiye arasındaki uçak krizinden sonra uygulanan ambargo ile kopan siyasi ve ticari ilişkilerin yeniden tesisi Nazarbayev’in arabuluculuğu  sayesinde hayata geçirilebilmiştir.

Şimdiye kadar uluslararası bir görüşmenin orta Asya’da bulunan bir devletin başkentinde yapıldığı görülmemiştir. Suriye krizinin çözüm müzakereleri Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılıyorsa, bundaki en büyük etken Nazarbayev’in karizmasıdır.

Her yönüyle içli dışlı ve her konuda birbirine bağlı iki devletten, alt kademedeki bir devletin patronuna alfabetik bağlılığını sona erdirmesinin muhakkak haklı sebepleri olmalı.

Konunun siyasi bir boyutunun olduğunu zannetmiyorum. Çünkü Kazakistan denize kıyısı olmayan, dünyaya açılması tamamen R.F. coğrafyasına bağlı bir ülkedir. Olsa olsa Kiril ile öğrenimde yaşanan güçlükler, Latin alfabesinin bilgisayar kullanımındaki avantajları veya Kazak dilinin Latin alfabesine daha uyumlu olduğunun anlaşılması gibi, 1991 yılından sonra SSCB den kopan ve bağımsız ülke olan Latin alfabesine geçiş yapan orta Avrupa ve Baltık ülkelerinde alınan müsbet neticelerin değerlendirilerek bu karara varıldığı akla gelen ihtimallerdir.

Kiril alfabesi kullanmak mecburiyetinde olmayan Türk vatandaşı Çerkesler’in, Kiril ile Çerkesçe’nin yazılıp okunması gerektiği konusundaki ısrarları bu uygulamalar karşısında ne kadar gerçekçi olabilir? İhtimaldir ki, SSCB den kopan diğer ülkeler ve R.F. çok uzun bir süre geçmeden Latin alfabesine geçiş yapmayı düşüneceklerdir.

Bu gelişmeleri iyi analiz eden bir gurup soydaşımız  5 sene önce  Adığe Bze Xase’yi  (ADDER)  kurarak önemli çalışmalar yapmış ve yapılabilecek en pratik ve kolay Latin esaslı  alfabeyi hazırlamış ve hayata geçirmiştir. Takipçileri diğer ülkelerde yaşayanlar dahil her geçen gün artmaktadır.

Artık dünyadaki gelişmeleri takip etmeden ve adapte olmadan, ayakta kalmak mümkün değildir. Bu realiteyi gözden uzak tutmanın en önemli yok oluş sebebi olduğu izahtan varestedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu